28 Aralık 2011 Çarşamba

Performans Ödevleri



Falan, filan, ...

Evet, gerçektende M.E.B. yeni eğitim sistemiyle öğrenciyi aktif hale getirmek ve yukarıda sayılan amaçları gerçekleştirmek için programa performans ödevlerini koydu. Fakat bu duruma en çok sevinenler internet kafeciler oldu. Teoride herşey doğruydu. Performans ödevleri öğrenciyi araştırmaya, bilimsel düşünme gücünü kazanmaya ve bir çok üst düzey davranışı gerçekleştirmeye yönlendirecek eğitsel araçlardı ama ne yazık ki uygulamada durum vasat bile olamadı.

Öğretmen, planında belirtilen tarihte performans ödevini verir. Öğrenci de her zaman yaptığı gibi erteleme sürecini başlatır. Yarın, yarın, ... Gün gelip çattığında gidilecek yer en yakın internet kafedir. En azından orada bir araştırma yapılsa yine de istenilen kazanımlardan bir tanesi belki gerçekleşebilir ama ne yazık ki öğrenci hazıra konmak istemektedir ve orada bulunan görevliye durumu anlatır. Görevlide genelde yoğundur, yoğun olmasa bile uğraşmak istemez, google amcaya durumu anlatır. Google amcada ilk çıkan sonuç göz kararı incelenip yazıcıya aktarılır ve "mission accomplished" yani görev tamamdır. Hatta bazen öğrenci internet kafeye gitmeye bile üşenir ve ailesinden veya arkadaşlarından birini yollayarak ödevini çıkarttırır. Şimdi soruyorum bunun neresi "Performans Görevidir". Tabi internet kafelere giderken harcanan enerji ve yürüme bir performans kabul edilmiyorsa durum başka... Evinde bilgisayar sahibi olanlar biraz daha şanslıdır. Onlar en azından bir kere ne yazdığını okuma fırsatı bulabilmektedir.

Kısacası "Yapılandırmacı Eğitim Sistemiyle" öğrenciyi aktif etmek isteyen eğitim sistemimiz ödev siteleri vb yerleri zengin etmiştir. Her zaman ki gibi elimize yüzümüze bulaştırdığımız bir şey... Zaten Kpss gibi ezbere dayalı bir eleme sistemiyle öğretmen atayan ve öğrencilerden ezberden kaçmalarını ve bilgiyi yeniden üretmelerini isteyen bir kurumdan başka bişi beklemek ne kadar doğrudur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder